Özel Küçük Prens Lisesi öğrencileri, öğretmenleri yöneticileri ve pek tabii velileri ile “Cumhuriyet’in 100. Yılı”nı büyük bir coşku heyecan ve geleceğe dair büyük umutlarla kutladı. Cumhuriyeti’in anlamını ne kadar derinden biliyor olsak da bu büyük başlangıca nasıl ulaşıldığını defalarca hatırlamak, hatırlatmak gerekir. Mustafa Kemal’in imparatorluğun yıkıntıları içerisinden; yeni bir devlet, yeni bir dünya kurduğunu anlamak öyle kolay iş değildir. Anadolu’da ilk kıvılcımın alevlendiği bir meydan okumanın başladığı ve tüm dünyaya bu halkın savaşmadan teslim olmayacağının söylendiği bir mücadeledir. Cumhuriyet; yolculuğu şikâyet edenlerin değil, harekete geçenlerin yolculuğudur.
Özel Küçük Prens Lisesi, “Cumhuriyetin 100. Yılı”nı coşkulu bir törenle kutladı. Tören, Mustafa Kemal ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Ardından velilerimiz (Hatike TÜLABOĞA- Arzu KESİMER) günün anlamına uygun konuşmalarını gerçekleştirdiler. Okul Müdürümüz Sayın Erdal KAZAN, Cumhuriyetimize yaraşır nitelikteki konuşmasını gerçekleştirdi. Ardından öğrencilerimiz “Cumhuriyet’i Biz Böyle Kazandık” adlı gölge oyunu performanslarını sergileyerek izleyicilere duygusal anlar yaşattılar. Özel Küçük Prens Lisesi öğrencilerinden oluşan okul korosu, müzik öğretmenimizin liderliğinde marşlar söylediler. Törene renk katan okul bandomuzun ardından SAJEV’in her noktasında emeği geçen öğrencilerimizden ve öğretmenlerimizden oluşturulan 100.yıl videosu beğeniye sunuldu. Tören, SAJEV tarafından hazırlanan “100. Yıl Marşı” eşliğinde büyük bir coşku ile sona erdi.
Cumhuriyet, sadece günü geldiğinde hatırlanan ve kutlanan bir gün değildir. Cumhuriyet insana en yakışan siyasi rejimdir. Cumhuriyet tercih edebilmek; reddedebilmek, var olabilmektir. Cumhuriyet; hiçbir topluma gümüş bir tepside sunulmadı, sunulmayacaktır da!.. Onun için savaşmanız, yılmamanız, teslim olmamanız gerekir. Cumhuriyet tabii ki bir toplumun, bir devletin siyasi rejimidir. Ancak unutulmamalıdır ki Cumhuriyet önce bireyin var olabilmesi, özgürleşmesi, hayır diyebilmesidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa, bir halkın ayağındaki prangaları fırlatıp atarken gerçekleştirdiği devrimler ile o halkı kanatlandırmayı hedefledi. Türkiye Cumhuriyeti; Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük gücü ve hayalidir. Atatürk; bu büyük Cumhuriyet’e sadece siyasi bir değişiklik olarak baksaydı, bu büyük olgu bugün nasıl bir bayram olurdu? Yani Atatürk’ün Cumhuriyet için, Onuncu Yıl Nutku’nda söylediği gibi belirteyim: “Cumhuriyet; Büyük Bayramdır, Kutlu Olsun!”.