Melis DOĞRUSÖZ 11-A

MAYISTA İTALYA BAŞKADIR!

Davut, Venüs’ün Doğuşu, Herkül ve Cacus, Urbino Venüsü ve daha niceleri… Rönesans’ın doğduğu yerde, İtalya Floransa’da, geçirdiğimiz günlerin sanatsal rüzgarından hâlâ kurtulamadım.

15-18 Mayıs 2018 tarihleri arasında İtalya’nın sanat kokan şehrine, Floransa’ya, düzenlenen geziye 11. sınıf öğrencileri olarak katıldık. Bu gezide Müdür Yardımcımız Erdal Kazan ve Resim Öğretmenimiz Ertan Baş, bize rehberlik etti. Geçen yıl Fransız Edebiyatı dersinde Avrupa’da yeniden doğuşu işlemiş ve prangalarından kurtulmuş Avrupa’nın aydınlanışına tanık olmuştuk. Bunun izlerini canlı görmek, bizim için büyük bir deneyim oldu. Hepimizin beklentileri gerçekleşti hatta bizlerde büyük şaşkınlık yaratan devasa heykellerle karşı karşıya geldik.

Santa Croce Kilisesi, Galleria dell Academia’daki görkemli Davut Heykeli, Uffizi Galerisi’ndeki Venüs’ün Doğuşu tablosu ve kapılarından heykel taşan bu galerinin her bir eseri bizi büyüledi. Davut Heykeli’nin önünde bağdaş kurup resim yaptığımız anlar, hiç unutulmamak üzere hafızamızda yer etti. Bu heykeli ortaya koymak için üç yıl boşluğa bakan Michalengelo’nun duygusuna ortak olmaya çalıştık.

Floransa Katedrali olarak da geçen “Santa Maria del Fiore”nin üzerindeki heykelleri, işlemeleri ve emek kokan devasa mimarisini gördüğümüz an, olduğunuz yerde çakılıp kaldık. Katedral o kadar büyüktü ki her yerini görebileceğimiz bir nokta bulmak mümkün değildi.

“Piazza della Signoria” yani Senyorlar Meydanı ise  adeta bir açık hava müzesi. Sabin Kadınının Kaçırılışı ve Davut Heykeli gibi eserlerin farklı yorumlanmış biçimleri de bu meydanda yer alıyor. İtalya’nın lezzetli dondurmasını tattığımız yer de burası oldu. Ardından Rönesans Dönemi’nin zengin ailesi Medicilerin sarayı Vecchio Sarayı’nı gezdik. Burada mitolojik karakterlerin heykellerinin ve savaş sahnelerinin tabloya dökülmüş hâlini görme şansımız oldu. Tavanlar, altın varaklı tablolarla doluydu ve tavanlarda adeta tek bir boşluk dahi yoktu.

Floransa’nın en bilinen yeri olan ünlü Ponte Vecchio Köprüsü’nden de geçtik. Akşamları, İtalyan mutfağından lezzetler tatma fırsatı bulduk. Pizzalar, paniniler, lazanyalar, makarnalar ve tiramisu favori tatlarımız oldu. Bize harika ve unutulmaz hatıralar katan bu gezinin düzenlenmesinde rol alan öğretmenlerimize çok teşekkür ediyor; sizleri de en yakın zamanda ünlü heykeltıraşların sizi sokakta karşıladığı Floransa’yı ziyaret etmeye davet ediyorum!