Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; bir milletin özgürlüğe, ilerlemeye ve kendi kaderini tayin hakkına duyduğu inancın eşsiz bir ifadesidir. Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının inşa ettiği bu büyük eser, kuşaklar boyunca gençlerimizin ruhunda kök salmış, onların ideallerini ve özgürlük arayışlarını beslemiştir. Cumhuriyet, aradan geçen bir asra rağmen hâlâ genç Türkiye’nin en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak yaşamaktadır. Cumhuriyet’in özünü anlamak, onu yeni nesillere anlatmak, bu kutsal emaneti yarınlara taşımak her geçen gün daha da büyük bir önem kazanmıştır.
Her yıl 29 Ekim’de, bu büyük miras gençlerin gözlerinde, yüreklerinde yeni anlamlar kazanır; tarih yeniden canlanır. Bu yıl da SAJEV Özel Küçük Prens Lisesi olarak Cumhuriyet’in kuruluşunun 101. yılı vesilesiyle gerçekleştirdiğimiz törende, Cumhuriyet’in gençler üzerindeki etkisini derinden hissettik. Kutlamalar esnasında öğrencilerimizden oluşan koromuz; Türk milletinin bağımsızlık azmini, Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığını dudaklarından dökülen her bir notada hissettirdi; sahnede özgürlük mücadelesinin özünü yeniden canlandırdı. Cumhuriyet’in mücadele ve kararlılık gücü, gençlerimizin sesinde yankılandı.
Anlam dolu tören boyunca, Atatürk’ün düşünce ve ilkelerinin zamansız bir rehber olduğunu vurgulayan kısa video gösterimleri sunuldu. Kurtuluş Savaşı’nın zorlu yıllarından Cumhuriyet’in ilk adımlarına uzanan gösterimler, tarihin derinliklerinden bugüne ulaşan bu mirasın yüceliğini yeniden hissettirdi. Böylece gençlerimiz; tarihimizin yalnızca bir anı olmadığını, geleceğimizi şekillendiren önemli bir yol gösterici olduğunu yeniden kavrama fırsatı buldular.
SAJEV Özel Küçük Prens Lisesi öğrencileri için törende en özel anlardan biri ise, Atatürk’ün yapay zekâ teknolojisi ve görsel efektlerle sahneye “dönüşü” oldu. Atatürk’ün bedeni hologram teknolojisi ile kürsüde yeniden hayat buldu; gençlere duyduğu güven, onlara olan çağrısı ve gelecek Türkiye vizyonu, etkileyici bir şekilde öğrencilerimizin yüreklerinde yankılandı. Tarih ve teknolojinin uyumu ile gerçekleşen bu buluşma, Atatürk’ün çağdaşlaşma idealini onlara bir kez daha hatırlatarak Cumhuriyet’in yalnızca geçmişte kalmış bir başarı değil, geleceğe taşınması gereken güçlü bir irade olduğunu ortaya koydu.
Cumhuriyet’in bugünün gençliğinde uyandırdığı yüksek bilinç ve aidiyet duygusu, yalnızca Türkiye’nin geleceğine değil milletimizin özgür iradesine olan inancımıza da ışık tutuyor. Gençlerimiz; her 29 Ekim’de Cumhuriyet’in onlara yüklediği sorumluluğu yeniden hatırlıyor ve Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’i yaşatmak, ona layık olmak için kendilerini bir kez daha adıyorlar.
Cumhuriyet; tarih, irade ve ideallerin gençlerimizin dünyasında, bugünün koşullarıyla buluştuğu bir yol göstericidir. Bağımsız düşünceyi, bilim ve aklı temel alan bu eşsiz miras; sadece bugünü değil, yarının aydınlık Türkiye’sini de yaratmaya devam edecektir.