“Dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim.’ diyemez.”

Mustafa Kemal ATATÜRK

Ata’mızın dile getirdiği gibi cumhuriyetin temelinde bu ülkenin kadınları vardır. Cumhuriyetimizin 100. yılında cumhuriyetin özgürleştirdiği hayat sayesinde eğitim hakkına kavuşan, iyi bir kısmetle ve biçki nakışla sınırlanan varoluşlarını laboratuvarlara, akademi kürsülerine, amfilere, sahnelere, sokağa taşıyan kadınların hayat öykülerini Sosyal Bilgiler Zümresi’nin çalışmalarıyla bir kez daha hatırladık ve hatırlattık.

Sultanahmet mitinginde “Bu yaşananlar tıpkı zifiri karanlık bir gece gibidir. Ancak insanın hayatında sabahı olmayan gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp parlak bir sabah yaratacağız.” diyerek istiklal çağrısı yapan Halide Edip’i andık. Ardından “Ben 1919’da sen Samsun’a çıktığın zaman doğdum Ata’m.” diyerek tüm ulusun duygularına tercüman olan, ilk kadın milletvekillerimizden Satı Kadın’ı hatırladık. Ata’mızı bize armağan eden Zübeyde Hanım’ı, İlk Kadın Doktor Safiye Ali Hanım’ı, İlk Kadın Tiyatro Sanatçısı Bedia Muvahhid’i, Afife Jale’yi, İlk Kadın Tarih Profesörü Prof. Dr. Afet İnan’ı, İlk Kadın Savaş Pilotu Sabiha Gökçen’i ve cumhuriyetin ülküsü altında cumhuriyet meşalesini her alanda taşıyan tüm kadınları bir bir hatırladık.

“İstiyorum ki yaptığım çini tabakta en fakir ev, yemek yesin. Benim çinilerim herkesin olsun.” diyen Füreyya Koral’ı unutmadık. 74 yıllık ömrünün çok büyük kısmını başkalarının iyiliği için koşuşturmakla geçiren, ülkemize ve tüm insanlığa tıp alanındaki katkıları da eğitim ve kültür alanındaki hizmetleri de unutulmayacak olan Türkan Saylan’ı andık. Ulu Önder Atatürk’ün açtığı yolda ilerleyen mücadeleci bir kadın ve cumhuriyet aydınlanmasının kadınlar üzerindeki etkisini taşıyan en güzel örneklerden biri olan Muazzez İlmiye Çığ’ı hatırladık. Atatürk, Çığ’ın rol modelidir, Çığ da Cumhuriyet kadınlarının…

Onlar Mustafa Kemal’in alev çiçekleriydi. Bize kendi hikâyelerini aslında hepimizin, tüm kadınların hikâyelerini anlattılar. Şimdi yeni ve daha iyi hikâyeler yazma zamanı.